Osmanlı ordusu
Osmanlı Silahlı Kuvvetleri Osmanlı İmparatorluğu’nun Ordusu (Klâsik Osmanlı Ordusu, Nizam-ı Cedid Ordusu , Modern Osmanlı Ordusu), Osmanlı Donanması ve Osmanlı Tayyare Bölükleri içermektedir.
Osmanlı ordu teşkilatı Anadolu Selçukluları, İlhanlılar ve Memluklular devletlerinin askeri teşkilat yapılarından belirli ölçülerde yararlanılarak kurulmuştur.
Osmanlı Devleti Ordusu’nun Başkomutanlık görevini Hakanlar yapmışlardır.
Yaya ve atlılardan oluşturulan ordunun atsız kısmı “yaya”, süvarileri ise “müsellem” şeklinde adlandırılmıştı. Kapıkulu Ocakları’nın kuruluşuna kadar savaşlarda fiili olarak hizmet gördüler.
Osmanlı Devleti’nin temeli atılırken süvari olan beylik kuvvetlerinin yerine vezir Alâaddin Paşa ile Kadı Cendereli Kara Halil’in tavsiyeleriyle Türk gençlerinden oluşan ayrı ayrı biner kişilik yaya ve müsellem isimleriyle muvazzaf ade ve süvari kuvveti kuruldu.
Osmanlı Ordusu
Ordu-yi Hümayun (Osmanlıca: اردوي همايون) Osmanlı İmparatorluğu’nun ordusudur. Osmanlı Ordusu’nun tarihi iki ana döneme ayrılabilir. Klasik Dönem, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu olan 1299 yılı ile 19. yüzyılın başlarındaki askerî reformlar arasındaki dönemi kapsamaktadır.
Klasik Osmanlı Ordusu
Klasik Osmanlı Ordusu II. Mehmed’in devlet ve askerî reformları ile başlamıştır. Bu reformlar ile Osmanlı Devleti’nin beylik-devlet siyasetinden imparatorluk siyasetine geçişi sırasında merkezî otoriteyi devşirme-kapıkulu-yeniçeri-enderun sistemiyle sağlamlaştırılması amaçlanmıştır. Bu dönemde ocaklardan birisi olan ve devşirmelerden kurulan Yeniçeri ocağının ordu ve siyasette büyük etkisi vardır. Klasik dönem Osmanlı ordusu organizasyonu Kapıkulu askerleri ve Eyalet askerleri olarak yapılanmıştır. Bu ordu 1606 yılına kadar (apex yılları) girdiği savaşlardan başarı ile çıkar.
Klasik Orduyu Yenileme Çalışmaları (1606–1826)
1606 yılı ile klasik Ordu savaşlardan yenilgi ile çıkmaya başlamıştır. Bu dönemde Yeniçeriliği faydalanabilecek şekle getirmek amacıyla yapılan çalışmalarla tanımlanır. Fransa’dan yardım istemiş, 1796 yılında konuyla ilgili olarak top, humbara dökümcüsü, top kundağı ve tüfenkçi işçileri gelmişti. Ayrıca, bir süre sonra Fransa’dan General Menand başkanlığında ve amele başı Bamilo ile gelen heyetle birlikte Prusya’dan da subay ve danışmanlar geldi. Bunlardan Albay Von Goetze, 1798’de III. Selim’in isteği üzerine Osmanlı kara birliklerinde incelemelerde bulundu. Bu dönem Vaka-i Hayriye ile son ermiştir.
Yeni Ordu Çalışmaları (1826–1858)
Asakir-i Mansure-i Muhammediye (Türkçe: Muhammed’in muzaffer askerleri) Osmanlı ordusu bünyesinde yer almış bir ocaktır. II. Mahmud tarafından Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasının ardından kurulmuştur. Ağa Hüseyin Paşa’nın komuta ettiği ocakta Koca Hüsrev Mehmed Paşa serasker olarak görev yapmıştır.
Modern Osmanlı Ordusu
Modern Osmanlı Ordusu Osmanlı Kara Kuvvetlerinin yeniden teşkilatlanması, Balkan Savaşları yenilgisinin hemen sonrasında başlanarak I. Dünya Savaşı öncesinde tamamlanmıştır.
Deniz kuvvetleri
Osmanlı Donanması Osmanlı İmparatorluğu’nun denizcilikle ilgilenmeye başlaması İzmit ve Gemlik taraflarının, daha sonra da Karesi ilinin alınması ile başlamaktadır. Karesi Beyliği gemilerinden faydalanılarak, Rumeli’ye geçen Osmanlı, 1390 yılında Gelibolu’da önemli bir tersane yapmıştır. Saruhanoğulları, Aydınoğulları ve Menteşeoğulları beylikleri gibi denizde kıyısı olan beylikler, Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresine girince, onların tersanelerinden de istifade edilmişti.
Osmanlı imparatorluğu’nun deniz kuvvetleri olan Donanma-yı Hümâyûn, XIV. yüzyılda kuruldu. Osmanlı Devleti, 1323 yılında Karamürsel’i fethederek denize ulaştı, Karamürsel Bey komutasında ilk donanma oluşturuldu ve Kocaeli’nde yapılan savaşlarda denizden destek sağlandı. 1327 yılında Karamürsel’de ilk Osmanlı tersanesi kuruldu ve böylece deniz gücünün kurumsallaşma çalışmaları başladı. Osmanlı donanmasında hiyerarşik sisteme geçildi, ilk Derya Beyi (Donanma Komutanı), Karamürsel Bey oldu. 1337 yılında Kocaeli ele geçirildi; böylece 1353 yılında gerçekleşecek olan Rumeli’ye geçişin önü açıldı. Bundan sonra donanmanın merkezi sırasıyla İzmit, Gelibolu ve son olarak da İstanbul oldu.
Osmanlı Hava gücü
Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa tarafından 1909’da ilk adım atılan Osmanlı askerî havacılığı, resmi olarak 1 Haziran 1911 tarihinde Fen Kıtaları Müstahkem Genel Müfettişliği 2. Şubesi bünyesinde Havacılık Komisyonu adıyla faaliyete geçirilmiştir. Havacılık Komisyonu’nun temellerini Fransa’dan satın alınan biri 25, biri de 50 beygirlik iki uçak oluşturmuştur.
Osmanlı tayyare bölükleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun kara ve deniz kuvvetlerine ait askerî hava bölükleridir. Osmanlı askerî havacılığının tarihi Haziran 1909 veya Temmuz 1911’e kadar uzanmaktadır. Türk Hava Kuvvetleri, Yüzbaşı Fesa Bey (Evrensev) ve Mülazım-ı Evvel Yusuf Kenan Bey’in 1911’de uçuş eğitimi için Fransa’ya gönderilmesini askerî havacılığının başlangıcı sayarak, 2011 yılında havacılığın 100. yıldönümünü kutladı.
Personel
Eğitim
Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin ilk zamanlarında gönüllülerden oluşan ilk Osmanlı ordusu yerine, Bursa’nın fethi sırasında ortaya çıkan eksiklikleri gidermek için maaşlı yaya ve atlı birlikler kurulmuştur. Yeniçerilik kurularak eğitimli bir ordunun temelleri atılır. Klâsik dönemde askerî eğitimde öne çıkan iki unsur Acemioğlanlar Ocağı ile Yeniçeri Ocağı’dır. Acemioğlanları Ocağı’nda: Pençik ve Devşirme usulleriyle toplanan çocuklar, yetiştirilmek amacıyla önce bir Türk ailesine verilir ve oradan da Acemioğlanlar Ocağı’na gelirlerdi. Bu çocuklar, burada bir taraftan Sıbyan mektebi seviyesinde eğitim verilirken diğer taraftan da askerî disiplinle Yeniçeri Ortası’na hazırlanırdı. Daha sonra Acemioğlanlar arasından seçilen kıdemli oğlanlar, Cemaat Ortaları, Sekbanlar ve Ağa Bölükleri’nde eğitime tabi tutulurlardı. 1826’da kaldırılan yeniçerilikten sonra, farklı müesseseler ile ordunun eğitimi devam ettirilmeye çalışılmıştır.
1773 yılında III. Mustafa zamanında Cezayirli Gazi Hasan Paşa tarafından açılan Hendese Odası tersane ve donanmanın geliştirilmesi ve de tersane halkının eğitilmesi amacıyla açılmış teknik okuldur. 1782 yılında I. Abdülhamit döneminde Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn’ adını almıştır.
14 Mart 1827’de II. Mahmut’un açtığı Tıphane’ye uzanan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, Osmanlının ilk tıp fakültesidir.
1 Temmuz 1835’te Kara Harp Okulu Maçka’da II. Mahmud da katıldığı bir törenle eğitim ve öğretime başlamıştır. 1905 yılında beş ordu merkezinde açılmış olan Edirne, Manastır, Erzincan, Şam ve Bağdat Harp okulları, kısa bir süre sonra kapatılmışlardır. Bundan sonra sadece İstanbul’daki Harbiye Mektebi, eğitim ve öğretime devam etmiştir.
30 Aralık 1898 tarihinde Gülhane Askerî Tıp Akademisi ilk olarak “Gülhane Seririyat Hastanesi” adı ile törenle açılmış. 1908’de İkinci Meşrutiyet ilan edilmesinden sonra tıp konularında yapılmak istenen reform girişimleri sonucu askerî ve sivil tıp okulları birleştirilmiş ve 1909’da kurulan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne Gülhane öğretim üyelerinin on bir kişilik önemli bir kısmı da transfer olmuştur. Tayyare Mektebi Balkan Savaşlarının ardından 1912 yılının başında Osmanlı’nın askerî havacılığının gelişimi için Yeşilköy’de kurulmuş olan uçuş okuludur.
Osmanlı Ordusu’nda kullanılan silahlar
Osmanlı ordusunda; alemkılıç, ok, sapan, bozdoğan, topuz da denilen gürz, kamçı, döğen, balta, meç, şemşir, gaddara, yatağan, hançer, kama, mızrak, cirit, kantariye, kastaniçe, süngü, zıpkın, tırpan, çatal, halbart, mancınık, müteharrik kule, şayka, zarbazen, miyane zarbazen, şahî zarbazen, şakloz, drankı, bedoluşka, marten, ejderhan, kolonborna, miyane, balyemez adlarındaki toplar şişhaneli karabina, çakmaklı, fitilli çeşitleriyle tüfek, tabanca, zırh, karakal, miğfer, dizçek, kolçak, kalkan da düşman silâhından muhafaza için kullanıldı.
Osmanlı ordusu nelerdir?
Piyadeler ve süvarilerinden oluşmuştur. Kapıkulu Piyadeleri: Acemi Ocağı, Yeniçeri Ocağı, Cebeci Ocağı, Topçu Ocağı, Top Arabacılar Ocağı, Humbaracı Ocağı, Lağımcılar, Sakalar, Kapıkulu Süvarileri: Silahtar, Sipah, Sağ Ulufeciler, Sol Ulufeciler, Sağ Gureba bölüğü, Sol Gureba bölüklerinden oluşmakta idi.